Pandemi
nedeniyle dünyada her dört kişiden birinde kaygı bozukluğu ve depresyon
görülüyor. Kaygının yönetilememesi durumunda ise bazı kişilerde psikolojik bir
rahatsızlık olan 'yalancı koronavirüs' ortaya çıkıyor.
Konuyla ilgili konuşan Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi, Klinik Psikolog Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu, "Koronavirüs belirtileri gösterdiğine inanan kişiler soluğu hastanelerde alıyor. Kişi hastaneye gidip koronavirüs olmadığını öğrendiğinde anlık rahatlama yaşıyor ama bu durum hastanelere yük getiriyor" açıklamasında bulundu.Şalcıoğlu, kaygıya eğilimli kişilerin bedenindeki herhangi bir belirtiyi hastalığa yorduğunu ve bu kişilerin yalancı koronavirüs olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
Bazı
fiziksel belirtilerin tıbbi olarak açıklanamayan nedenleri olabileceğini
söyleyen Şalcıoğlu," Böyle durumlarda da biz psikolojik nedenlere
bakıyoruz. Kendisini ifade edemeyen ve ortaya çıkamayan duyguların bedenimizde
bir tezahürü var. Bunlar çoğu zaman nörolojik belirtiler şeklinde
görülebiliyor. Hareket bozuklukları ve geçici körlük sorunları dahi
yaratabiliyor. Dermatolojik , kardiyolojik ve mide-bağırsak sistemindeki
belirtilerin altında kimi zaman duygusal çatışmalara bağlı psikolojik sorunlar
olabiliyor." ifadelerini kullandı.
Sürekli
kaygı içinde olan kişilerin hijyen davranışlarını temiz olmak için değil temiz
hissetmek için gösterdiğini belirten Şalcıoğlu, “Elleri kirlenince değil, kirli
hissedince yıkama davranışı gösteriyorlar. Pek çok kişide kirlenmiş hissetme
hali, Kovid-19 hakkında konuşma sonrasında bile olabiliyor. Konuşma sonrasında
hemen kişiler ellerini yıkayıp dezenfekte ediyorlar. Kaygının yol açtığı bu
davranış kaygının artarak sürmesine neden oluyor. Çünkü kişi temizlendiğine
inanıp rahatlasa da kirlenme hissi çok çabuk geri dönüyor ve kişi yeniden
temizlik davranışlarına girişiyor" dedi.
YORUMLAR